Amy Leeda DiLaurentis 5. Sınıf Mavi Çaylak
Mesaj Sayısı : 8
| Konu: Amy Leeda* Paz Şub. 06, 2011 11:51 pm | |
| Ad Soyad : Amy Leeda DiLaurentisKarakter Özellikleri : Dik başlıdır ve sabit fikirlidir. Somut bir dayanak yoksa kolay kolay inanmaz. Gurur aşktan daha önceliklidir. ‘Ya her şey ya hiçbir şey’ cümlesi onun her şeyidir! Duygularına göre değil zekası ile hareket etmeyi sever. Hani şu kibirli ve ben çok zekiyim diye dolananlardan değildir. Herkesin zekası kendine düşünenlerdendir. Birilerin zorlamasını sevmez ve zorlanmaya da gelmez. İstemediği şeyleri kimse ona yaptıramaz. Kinci değildir. Gelenekler ona göre değildir. Ağlamayı sevmez ve ortalık yerde salya sümük ağlayanları da sevmez. Bağımsızlık her şeyden önemlidir. Birine, bir şeye bağlı olmayı sevmez ve insanlarda onu bağlayamaz. Çoğu şeyi takmaz hatta bu bazen hiçbir şeyi bile olabilir. Kalabalığı sevmez ve sıcağa gelemez. Aslında yalakalık yapan herkes onun için bir hiçtir. Haksızlık en dayanamadığı şeydir. İntikam olmak onun için kurulmuş bir oyun gibidir. İnatçı olduğu için hayallerinin peşinden koşar ve işini yarıda bırakmaz. Pahalı çantalar, güzel kokular, kaliteli giysiler, göz kamaştırıcı boyalar onu yansıtır. Kendini her şeyiyle gizler. Kendisinden başka kimse önemli değildir ve olamaz. Fiziksel Özellikler : Siyah saçları beline kadar iner. Mavi ve yeşil karışımı bir göz rengi vardır. Gözleri hafif çekiktir. İnce ve uzundur. Teni beyaz ve mattır.Mavi / Kırmızı : Mavi.Sınıf Belirleme İçin Örnek RPG : - Spoiler:
“Ben senin gibiyim, ey gece, karanlık ve çıplak; hayallerimin ötesinde yanan patikada yürürüm ve ne zaman ayağım toprağa dokunsa oradan dev bir meşe ağacı çıkar.” diyerek denize ve geceye doğru çimenlerin üstüne oturdu. Yanına gölge kadar görünmez, tilki kadar kurnaz bir şekilde iz sürücü denizin tam karşısında kumsalda durdu ve “Hayır, sen benim gibi değilsin, ey deli; Çünkü sen hala kumda bıraktığın ayak izlerinin ne kadar büyük olduğunu görmek için arkana bakarsın.” dedi. “Ben senin gibiyim, ey gece, vahşi ve korkunç; çünkü kulaklarım mağlup ulusların çığlıkları ve yitirilmiş toprakların iç çekişleriyle doludur.” “Hayır, sen benim gibi değilsin, ey deli; çünkü sen hala kendi cüce benliğini kendine yoldaş alırsın ve dev benliğinle dost olamazsın.” “Ben senin gibiyim, ey gece, acımasız ve korkutucu; çünkü bağrım denizde yanan gemilerle tutuşur ve dudaklarım ölen savaşçıların kanıyla ıslanır.” “Hayır, sen benim gibi değilsin, ey deli; çünkü hala bir iyilik meleği olma arzusuyla dolusun ve hala kendi’nin üstünde bir yasa olmadın.” “Ben senin gibiyim, ey gece, neşeli ve mutlu; çünkü benim gölgemde oturan saf şarapla sarhoş olur ve beni izleyerek sevinçle günah işler” “Hayır, sen benim gibi değilsin, ey deli; çünkü senin ruhun yedi kat giysiyle örtülüdür ve sen yüreğini elinde tutamazsın” “Ben senin gibiyim, ey gece, sabırlı ve tutkulu; çünkü göğsümde, solgun öpüşlerin kefenleriyle binlerce sevgili gömülü” “Öyle mi, deli, sen benim gibi misin? Sen benim gibi olabilir misin ve bir ata biner gibi fırtınaya binebilir ve bir kılıç olup şimşeği tutabilir misin? ” Senin gibi, ey gece, senin gibi güçlü ve uluyum ve tahtım gözden düşmüş tanrıların yığını üstüne kurulu ve benim önümden de günler elbisemin eteğini öpmek için yüzüme hiç bakmadan geçerler” “Benim gibi misin, ey karanlık yüreğimin çocuğu ve benim yabani düşüncelerimi düşünür ve boş sözlerimi mi konuşursun? ” “Evet, biz ikiz kardeşiz, ey gece; çünkü sen evreni ortaya çıkarırsın, ben ruhumu“ dedi Lezzie. İz sürücüsü Lezzie’ye döndü. İşte o zaman anlamıştı ki bu bir İz sürücüsüydü. Mavi renginde çok güzel dövmeleri vardı. Belki ruhu olmadan yaşayacaktı bundan sonra. İz sürücüsü; “Lezzie Granger.Gece seni seçti,ölümün doğuşun olacak.Gece'nin tatlı sesine kulak ver.Kaderin seni gece evine bekleyecek!..” diyerek,parmağını Lezzie’nin başına uzatıp, şaklattı.Lezz “Hayır.” Dedi ve acıyla yere düştü. Gözünü açtığında sabahın 4’ü olmalıydı ki hava ne kapalı ne de açıktı. Açık mavi ve turuncu birleşerek güzel bir manzara oluşturuyordu. Lezzie, yattığı yerden kalktı ve kafasını ovuşturdu. Tanrım bütün gece boyunca orada yatmıştı ve üşüyordu. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Sadece oraya şiir yazmak için gelmişti ve sonra işaretlenmişti. Ne? Aman Tanrım! Diye içinden geçirdi. Şok içinde çantasından küçük aynasını çıkarı ve yüzüne doğru tuttu. Beyaz teni daha da beyazlaşmıştı ve alnında içi boş mavi bir hilal vardı. Ayna elinden düştü ve kırıldı. Parçalarından birisi ayağına geldi ama fazla bir şey olmamıştı. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“Anne, bunun böyle olmasını bende istemezdim. Sanki bir vampir olmak çok mu hoşuma gider. Okulumu, ailemi ve arkadaşlarımı (En önemlisi de Noel’i) bırakıp vampir okuluna gitmek mi istiyorum sanki. Ama gitmek zorundayım. Eğer gitmezsem ölebilirim.” Diyerek küçük mavi bavuluna en sevdiği giysilerini toparlıyordu. Annesi “Saat 9’da çıkacağız hazır ol.” diyerek odayı terk etti. Kardeşi Lexi koşarak aşağı indi ve “Abla biliyor musun yüzme yarışını kazanmış..” dedi ve durdu. Hilaline şaşkınlık bir şekilde bakıyordu. Lezzie “ İşaretlendim Lexi.” Dedi ve umursamazmış gibi görünmeye çalışarak toparlanmaya devam etti. Lexi “ee yani sen gidiyor musun şimdi. O dedikleri Gece evi zımbırtısına.”dedi ve ablasının yumuşak tek kişilik koltuğuna oturdu. Lezzie en sevdiği 3 yıl önce okuduğu Sevimli Küçük Yalancılar serisini çantasına koymaya çalışarak “ Evet. O gece evine gidiyorum.” Dedi ve sert bir ton da “Dedikoducuya bu kadar bilgi yeter artık çıkmalısın.” Dedi. Aslında gülmeye çalışıyordu ama gülemediği için hiç uğraşmadı. Lexi tamam der gibi başını salladı ve odadan çıktı. Ama küçük bilgisayarını unutmuştu. Tek kişilik koltuğa oturarak Google açıp Nyx yazdı ve tıkladı. Birçok bilgi çıkmıştı. Ama okumak istemiyordu. Bu yüzden sayfayı kapattı ve Noel’e mesaj göndermek için şifresini yazdı. Neler yazacağını düşünüyordu. Beyaz bir sayfayı dolduracaktı. Kendi düşünceleri ve istedikleriyle. Aşkım, Bir gece ansızın ortaya çıkmıştın ya. Bu da öyle oldu.Ansızın ortaya çıktı.İsmimi haykırdı gecenin içinde. Senin gibi ama bu bana sevdiğini haykırmadı. Beni özlediğini de söylemedi. Beni geceye çağırdı, alnım da küçük bir hilal bıraktı ve gitti. Seni her zaman sevdim, seviyorum ve seveceğim de. Gidiyorum ama anılarım ve kocaman bir sevgimle gidiyorum. Beni unutma. Sevene Sevgilerimle Sevgiler
Pek fazla hoşuna gitmemişti ama gene de gönder tuşuna bastı. Çünkü zamanı kalmamıştı.9’a 10 dakika vardı ve bir şeyler yemeliydi. Çantasında bir bisküvi odluğunu hatırlayarak çantasından çıkardı ve bir yandan neler aldığını kontrol ederek yiyordu. Annesi aşağıdan seslenerek inmesi gerektiğini söylüyordu. Lezzie Odasına son kez baktıktan sonra çantasını alıp çıktı. Bazı sevdiği eşyaları almamıştı ve nerdeyse bütün eşyaları odadaydı. Merdivenleri hızlıca indi. Kimsenin gözünün bakamıyordu. Çünkü içinde bir burukluk vardı. Kimseye bir şey demeden kapıdan çıktı ve arabaya bindi. Babası sürücü koltuğuna, annesi de yanındaki koltuğa oturdu ve Lexi koşarak Lezzie’nin yanına oturdu. Arabanın içinde huzursuz bir hava vardı. Gergin bir şekilde kıpırdandı. Lexi ona baktı ve sarılmaya başladı. O kadar kavga ettiği kız kardeşi bile onu özleyecekti. Araba duvarlarla kaplı ürkütücü bir yerde durdu. Kimse 1 dakika boyunca hareket etmedi herkes büyülü gece evine bakıyordu. Çok büyüktü ve duvarlarla çevriliydi. Duvarların üstünde ağaçlar vardı. Ama içerinden sesler geliyordu. Sanki eski Devlet Okulu gibiydi. Gürültüler, şakalaşmalar ve gülüşmeler… Burada nasıl anılarının geçeceğini ve nasıl arkadaşlıklar kurabileceğini düşünmeye başladı. Belki de burası onun için daha iyi olacaktı ve artık o bir vampirdi.
| |
|
Amâryllis O'Hara Admin | Mavi Yüksek Rahibe | Aydınlık Ölümsüzü | V. Sosyolojisi Profesörü
Mesaj Sayısı : 25
| Konu: Geri: Amy Leeda* Ptsi Şub. 07, 2011 1:32 am | |
| 5. Sınıf Mavi Çaylak
Uğurlar Olsun Çaylağım!
| |
|